#218, The Wall of Winnipeg and Me - Mariana Zapata

        Vanessa Mazur iki yıldır Dallas Three Hundreds takımının yıldız futbolcusu Aiden “The Wall of Winnipeg” Graves için çalışmaktadır. Aiden'ın asistanlığını yapan Vanessa, iki yıl boyunca onun istediği her şeyi ─ yemek yapmak, evini temizlemek, maillerine cevap vermek, sosyal medya hesaplarını yönetmek vs.─ yapmıştır ama Aiden ona bir kere bile nazik davranmamış, ona bir kere teşekkür etmemiş, hiç özür dilememiştir. En sonunda Aiden'ın menajerinin kendisi hakkında söylediği kaba sözler karşısında korumadığını gördüğünde canına tak eder, işi bırakır.

        Birkaç hafta geçer. Vanessa üniversiteden mezun olduğundan beri hayal ettiği grafik tasarımı işine yoğunlaşmıştır. Bir akşam Aiden onun evine gelir ve Vanessa'nın işe geri dönmesini ister. Birkaç kere aynı şey yaşanır, Vanessa her seferinde reddeder. En sonunda Aiden asıl ihtiyacı olanı söyler: vizesi yakında dolacaktır ve o takımla yeni bir anlaşma olmaksızın bu ülkede kalmak istemektedir. Bu nedenle Vanessa ile evlendikleri takdirde Aiden vize alabilecektir. Vanessa her ne kadar katlanamadığı bu adama sürekli hayır dese de, Aiden onun öğrenci kredisini ödemeyi ve ona bir ev almayı teklif ettiğinde zayıf noktasından vurulduğunun farkındadır. Yıllarca çalışsa bile hem kredisini ödeyip hem de kendine ev alacak durumu yoktur.

        Vanessa Aiden'ın evlenme teklifini ve yanında gelen ekstraları kabul eder. Ama onun asistanı olarak işine geri dönmeyecektir. Böylece ikili aynı evde yaşarken arkadaş olurlar ve zamanla bu arkadaşlıkları daha öteye geçer.


        Vanessa ve Aiden birbirleri için o kadar uyumlu iki insandı ki. İkisinin de geçmişlerinde ailelerinden kaynaklanan sorunlar vardı. Vanessa'nın ailesi ve onların yaptıkları... Okurken bu kadar sinirlendiğim az kitap vardır.

        Kitabın adı yüzünden okumayı uzun süre ertelemiştim ama şuan bunun için pişmanım. Gerçekten de güzel bir kitaptı. Mariana Zapata "slow burning romance" kitaplarını gerçekten çok slow, bir o kadar da çok detaylandırarak yazıyor. İlk öpüşmeleri bile kitabın üçte ikisinden sonra oldu. Sayfa sayısı bu tarz kitaplara göre daha fazlaydı. Kesinlikle değerdi.


    🏈🏈🏈

        "What no one tells you is that the road to accomplishing your goals isn’t a straight line; it looks more like a corn maze. You stopped, you went, you backed up, and took a few wrong turns along the way, but the important thing you had to remember was that there was an exit. Somewhere.
        You just couldn’t give up looking for it, even when you really wanted to.
        And especially not when it was easier and less scary to go with the flow than actually strike out on your own and make your path."


        "The only people in the world who can hurt you are those you let have that ability, Van."


        "You couldn’t expect anyone to take care of you better than you could take care of you."


        "I didn't know what it said about me that I carried snacks around for him, but whatever. He was like my puppy that I had to make sure ate enough. you know, a massive puppy that made my insides feel discombobulated from time to time."


        "I only had this one life to live, and I didn’t really want to sit back and not accomplish the things I wanted."


        "So what if there’s a chance some people that you don’t know don’t like you? Their opinion shouldn’t matter. At the end of the day, you’re still going to be you."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

#130, The Rory Gilmore Reading Checklist, 2022 Yıl Sonu Güncellemesi

#141, Daisy Jones & The Six - Taylor Jenkins Reid

#133, The Pale Blue Eye - Louis Bayard

#140, Twisted Hate - Ana Huang (Twisted #3)

#150, Killing Sarai - J.A. Redmerski (In the Company of Killers #1)