#217, Jasper Vale - Devney Perry (The Edens #4)

        Kız kardeşinin sevgilisi Foster'ın Las Vegas'taki MMA maçını izlemeye giden Eloise ve Lyla Eden, maçtan sonra sarhoş olup Vegas'ın tadını çıkarmaya karar verirler. Ta ki Foster'ın yanlarına bakıcı olarak verdiği Chase ve Lyla'nın uykusu gelene dek. Eloise buradaki son gecelerinin daha fazla tadını çıkarmak ister; böylece otel lobisinde Foster'ın antrenörü Jasper Vale'i gördüğünde, içkilerin de etkisiyle, birlikte dolaşmaya karar verirler. Biraz konuştuktan ve ortamın "büyüsüyle" o gece evlenirler. 

        Ertesi sabah Eloise ve Lyla'nın erkenden uçağı vardır, böylece Jasper ve Eloise konuşamadan ayrılırlar. Birkaç gün sonra Jasper, Montana'ya döner, Eloise ile konuşurlar. İkisi de bu evliliğin hata olduğunun farkındadır. Avukatları aracılığıyla evliliği geçersiz hale getirmek için başvururlar. Ama süreç uzun sürecektir. Bu arada Eloise bu evliliği sır olarak saklamak ister. Ailesi otelin işletmesi için Eloise'e yeni yeni güvenmeye başlamıştır ve Eloise, Jasper ile yaptığı bu hatanın onların kararını değiştirmesini istemez.

        Evliliklerinden bir ay sonra Eloise hala ailesine evliliklerini açıklamamıştır. Jasper bir gün Foster ile kahve içerlen daha fazla dayanamaz ve Eloise ile evlendiklerini söyler. Böylece tüm Eden ailesi sırrı öğrenmiş olur. O akşam Jasper Eloise'e bir teklif yapar. Avukatlarından evliliğin iptal edilmesi yerine boşanmaları gerektiğini öğrenmişlerdir. Jasper Eloise'in onunla birkaç aylığına evli kalmasını ister. Eski karısı onu düğününe çağırmıştır ve Jasper düğüne gitmek zorundadır. Eloise ile düğüne kadar evli kalıp sonrasında boşanmalarını ister.

        Eloise bunu kabul eder. Nasılsa herkes zaten evli olduklarını öğrenmiştir, birkaç ay boyunca bunu devam ettirmekte bir sorun görmemiştir. Birlikte yaşamaya başlayan ikili ilk başta sırlarla ve güvensizlikle dolu hayatlarında birbirlerine alışamasalar da aslında birbirlerine ne kadar iyi geldiklerini fark ederler. Böylece evlilikleri gerçek hale gelir.


        Jasper Vale karakteri serinin üçüncü kitabında, ana karakterin en yakın arkadaşı ve antrenörü olarak karşımıza çıkıyordu. Ve ben, serinin üçüncü kitabını okumadım. Evet, biliyorum, bu kitaptan önce okusaydım iyi olurdu, ben de fark ettim. Ama olan oldu bir kere. Gerçi kitabın belli bir bölümünden sonra Jasper'ı ve onun önceki kitaptaki hayatını az çok anlamış oldum.

        Jasper karmaşık bir karakterdi. Büyüdüğü aile hayatı, eski karısıyla olanlar sonucu Jasper'ın neden böyle biri olduğu anlaşılıyordu. Ama bunları Eloise'e anlattığında, birbirlerine güvenmeye başladıklarında, Jasper artık bunları geride bırakmaya hazırdı. Jasper'ın gerçek sevginin nasıl bir şey olduğunu fark etmesini okumak güzeldi. 

        Eloise'in kasabada uzun zamandır yaşayan, uzun zamandır tanıdığı biriyle birlikte olamayacağı daha serinin ilk kitabından belliydi. Yazarın Jasper ile ikisini birleştirmesi güzeldi. Aralarındaki atışmaları hoş bir hale getirmişti.



        "'I like perfect,' I murmured. 'I like imperfect too. I like wild and reckless moments that you never forget.'"


        "And for everything he poured into that searing kiss, I sent it right back. The thunder to his lightning.
        We were a storm.
        Two souls lost in the pouring rain."


        "Then she’d come home and well ... I’d missed her. 
        I wasn’t supposed to miss her.
        Fuck, but I was tired. Tired of holding up my hand, keeping her at a distance. Tired of pretending that sex between us was our only connection."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

#130, The Rory Gilmore Reading Checklist, 2022 Yıl Sonu Güncellemesi

#141, Daisy Jones & The Six - Taylor Jenkins Reid

#133, The Pale Blue Eye - Louis Bayard

#140, Twisted Hate - Ana Huang (Twisted #3)

#150, Killing Sarai - J.A. Redmerski (In the Company of Killers #1)