#212, Noble Prince - Devney Perry (Clifton Forge #4) (Tin Gypsy #4)
Bu kitabı anlamak için önceki kitabı okumak gerektiğini biraz geç anladım. Bu nedenle serinin üçüncü kitabının son üçte birine hızlıca bir göz gezdirdim. Böylece kitap konusunu daha net bir şekilde yazabildim.
Scarlett ve Presley Marks kardeşler, Chicago'da babalarının annelerini ve kendilerini dövmeleriyle büyümüşlerdir. On sekiz yaşına geldiklerinde şimdiye kadar biriktirdikleri parayı biriktirerek, Scarlett'in sevgilisi Jeremiah'ın da yardımlarıyla oradan kaçmayı planlamışlardır. Kaçacakları gece Scarlett babalarının korkusundan gitmeyi reddeder, Presley ve Jeremiah onu ikna edemez. Presley onları bırakır, tek başına Clifton Forge'a gelir, yeni bir hayat kurar. Bundan beş yıl sonra Jeremiah Presley'i Clifton Forge'da bulur ve geçmişten gelen yakınlıklarıyla bir süre sonra sevgili olurlar.
Yirmi sekiz yaşlarına geldiklerinde Presley'in on yıldır görmediği ikizi Scarlett, Presley'in kapısını çalar. Çok kötü bir haldedir. Geçen yıl babasının evinden kaçmış, Presley ve Jeremiah'ın düğünü için Clifton Forge'a gelmiştir. Jeremiah ile yüzleşip kendine olan duygularını sorgulamak ister ama o sıralar The Arrowhead Warriors çetesine katılmış Jeremiah onu kardeşini görmemesi için ikna eder. Scarlett çetenin kulüp evinde yaşamaya başlar. Jeremiah, Presley ile düğünü iptal eder. Bir süre sonra Jeremiah Scarlett'e el kaldırdığında Scarlett kaçıp Presley'in evine gelir. Jeremiah Scarlett'i ve Presley'i burada rehin alır. İşin aslı, Jeremiah The Arrowhead Warriors çetesinin uyuşturucularından satıp parayı da kumarda kaybetmiştir. Şimdi yüz bin dolara ihtiyacı vardır. Kendini kurtaramak için de çeteye uyuşturucuları Scarlett'in çaldığını söylemiştir. Ama bu işten çıkamayacağını anlar, polis de onu kapana kıstırmıştır. Böylece Jeremiah, Presley ve Scarlett'in gözü önünde intihar eder.
Clifton Forge polis amiri Luke Rosen o gece Scarlett'i alıp güvenli bir eve götürür. The Arrowhead Warriors onlardan çalanın Scarlett olduğunu sandıkları sürece Scarlett güvende olamayacaktır. Scarlett ömrü boyunca hapis hayatı yaşadığı için on gün sonra Luke'un onu koyduğu ve polislerin gözetiminde olan evden kaçar. Luke Scarlett'i bulur ve bu sefer güvenli ev yerine kendi evine getirir. Sonraki haftalarda çeteye bağlı bazı adamların ölümleri ve FBI'ın Scarlett'i araması üzerine Scarlett'in Luke 'un evinde beklenenden daha fazla kalması gerekir.
Hmm... Bilemiyorum. Kitap güzeldi ama sanki bir şeyler eksikti. Belki önceki kitabı atladığım için tam hikayeye hakim değildim. Belki de olayların ne olduğunu öğrendiğim için beklenecek bir şey yok gibiydi. Scarlett ve Presley'in geçmişleri aynı olduğu için önceki kitapta zaten verilmişti. Tek beklenen şey Scarlett'in Luke'a güvenip çetenin evinde kalırken ne gördüğünü söylemesiydi. Ki ne görmüş olabileceğini tahmin edebiliyordum.
Bu yönlerden bakarsak, romantizm yönü ağır basan bir kitaptı. Aksiyon sonlarda arttı ama pek uzun soluklu olmadı. Kitabın yarısına kadar Scarlett ve Luke'ın arkadaş olmaya çalışmasını okuduk. Sonrası pek sürpriz olmadı. İlk iki kitaptan sonra aksiyon açısından biraz hayal kırıklığı yarattı.
"I love the way you see me. No one has ever looked past my mistakes and shortcomings the way you do. But I don’t want to see past these. Does that make any sense? I need these mistakes. I need these regrets. Because this is the only way I can make sure they won’t happen again."
"I was trapped. Never alone. Always alone."
"The bodily wounds were easy to heal. The wounds to the heart and soul, well... those were a different story. Ignoring them was usually how I tended them. For better or for worse, shoving the hard truths away was my coping mechanism of choice."
"Trauma and fear were horrible dinner companions. They’d stolen my appetite."
"'Being unafraid isn’t what makes you brave, beautiful,' Luke said. 'Being brave means you look that fear in the face and admit that it scares the shit out of you. But you don’t give up anyway.'"
Yorumlar
Yorum Gönder