#205, Grin and Beard It - Penny Reid (Winston Brothers #2)

        Oscar ödüllü senarist ve oyuncu Sienna Diaz, sürekli peşinde gezen fanlar ve güvelik görevlilerinden sıkılmıştır. Böylece onlar havaalanında atlatıp kendi adına bir araba kiralar. Üniversiteden bir arkadaşının Bandit Lake yakınındaki evine gider. Buranın yakınlarında film çekimi yapılacağı için burada kendi başına kalması onun için de rahatlatıcı bir deneyim olacaktır. Ama eve gidemeden kaybolur, benzini ve telefonunun şarjı biter. Şansına arabası yol kenarında kalmışken orman korucusu Jethro Winston ona yardım eder.

        Aralarında daha ilk anda bir etkilenme olur. İkisi de kendilerini flört etmekten alıkoyamazlar. Bir yanlış anlaşılma sonucu Sienna adının Sarah olduğunu söyler. Jethro onun ünlü biri olmadığını bilmeden Sienna'dan hoşlanmıştır ve bu Sienna'nın çok hoşuna gitmiştir. Birkaç gün ve aralarında geçen birkaç görüşme sonrası Sienna ona aslında kim olduğunu söyler. Akşam yemeği için restorana gittiklerinde de insanlar ikilinin nefes almasına bile izin vermez. 

        Sonrasında Sienna ve Jethro görüşmemeye karar verir. Geçen günlerde birbirlerini ne kadar özleseler de, Jethro ne kadar Sierra'nın rahatı için sete bir şeyler gönderiyor olsa da, iki taraf da bir adım atmaz. Ta ki Jethro'nun kardeşi Sienna'yı eve yemeye çağırana kadar. Buzlar erir, Sienna ve Jethro remi olarak sevgili olurlar. Ama her ilişkide olduğu gibi, ilerleyen zamanlarda önlerine engeller çıkacaktır.

        Jethro gerçekten iyi bir adamdı, tam bir centilmendi. Geçmişinde ne kadar hataları olsa da, yıllar geçip de kendini bu kadar değiştirmesi ve bu kadar iyi bir yere gelmesi takdir edilesiydi. Kendi ailesinin bile ona pek inanmaması hoş değildi. Sienna ve Jethro arasındaki konuşmaları okumak geçekten eğlenceliydi. Gerçi Sienna'nın herkesle konuşması genelde eğlenceliydi. Güzel yazılmış bir karakterdi.

        Sienna'nın ablası insanı sinir ediyordu. Winston kardeşlerin hapisteki babası da aynı şekilde. Ve Tom. Igh. 



        "Labeling kids isn’t fair—it doesn’t matter if the label is good or bad. It puts them in a box and makes them feel like they have to live inside it."


        "We don’t believe in false pleasantries around these parts, nor do we kick a fella when he’s down. So I’ll just say, bless your heart, and leave it at that."


        "Jethro had been the disappointment.
        I'd been the clown.
        Individually we had become more.
        But together and with each other, we didn't need to be our labels.
        We were free to just be ourselves."


        "'So she’s like Redbull? She gives you wings? He lifted a teasing eyebrow.
        I shook my head. 'More like she’s the sun, and she makes every minute better than the last.'"

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

#130, The Rory Gilmore Reading Checklist, 2022 Yıl Sonu Güncellemesi

#141, Daisy Jones & The Six - Taylor Jenkins Reid

#133, The Pale Blue Eye - Louis Bayard

#140, Twisted Hate - Ana Huang (Twisted #3)

#150, Killing Sarai - J.A. Redmerski (In the Company of Killers #1)