#194, Well Met - Jen DeLuca (Well Met #1)

        Emily Parker, trafik kazasında bacağı kırılan ablası April ve onun kızı Caitlin'e yardımcı olmak için eşyalarını toplayıp Willow Creek, Maryland'e gelir. Emily, sabah Caitlin'i liseye bırakmaya geldiğinde Rönesans Panayırı için seçmelerin yapıldığını biliyordur ve o gün geç kaldıkları için Caitlin panayırda görev alamayacağı için endişelidir. Emily eline bir form tutuşturulduğunda, bir öğrencinin panayırda görev alması için ebeveyninin de orada görevli olması gerektiğini öğrenir. "Havalı teyze" olmaya çalıştığından da Emily gönüllü olur. Şansına "tavern wench" (günümüz bar garsonu diyelim, tam çeviri nasıl olur emin değilim) görevi ona düşer.

        Formu doldurup teslim ettiği Simon Graham daha ilk andan itibaren Emily'ye ondan hoşnut olmadığını belli eden bakışlar attığından, Emily ondan hoşlanmaz. Ne zaman karşılaşsalar Simon somurtuyordur. Sonradan öğrenir ki bu panayır, Simon'un ölmüş kardeşi Sean'dan kalan bir gelenektir ve Simon için çok önemlidir. 

        Panayırın ilk günü gönüllülerden biri eksik olduğu için, Emily onun yerine Simon'ın korsan karakteri ile törene katılır. Törende bir yıllığına evli kalma sözü verilir. Panayırda canlandırdıkları korsan ve garson karakterleri  birbirlerine aşık gibi davranmaktadırlar. Bu anlarda Emily ne kadar Simon'a karşı yumuşuyor olsa da karakterden çıktıkları her seferde Simon bir şeyler söyler ve Emily ona sinirlenir. Simon ve Mitch'in karakterleri Emily'nin karakteri için kavga ettiklerinde Emily'nin kafası daha da karışır. Sonrasında Emily ve Simon karakterleri dışında da birbirlerinden hoşlandıklarını itiraf ederler. Ama panayır toprakları dışında bir ilişki yürütebilecekler midir?

        Kitabın ilk kısımlarındaki etkileşimlerinden Emily'nin Mitch ile birlikte olacağını düşünmüştüm. Mitch flört ediyordu, Simon sürekli hoşnutsuzdu. Sonra bunun küçük çocukların hoşlandığı kızların dikkatini çekmek için saçlarını çektiklerine benzetmem gerektiğini fark ettim. 

        Simon'ın korsan kişiliğini okumak enteresandı. Bir tarafı huysuz öğretmen, diğer tarafı flörtöz korsan. Emma'nın panayır dışında ve panayırda iki tarafı ayıramamasına şaşırmadım. Simon'a üzülmekten de kendimi alamadım. Abisinin hatırasını yaşatmak için çok uğraşıyordu, kendine çok yükleniyordu ve işler yine de pek yolunda gitmiyordu. Emily'nin en sonunda onun omzundaki yükleri azaltabilmesine sevindim.

        Kısa bir okuma için güzel bir kitaptı. Kitapların içinde kitapların bahsedilmesi hoştu. 

        "Like the stars, your love should be a constant source of light, and like the earth, a firm foundation from which to grow."

        "The dead are held in such high esteem that we only remember the good things, and we not only forgive their faults but we forget them."

        "And someday, I wanted someone who would love me. Not for what I could do for them, but for who I was to them."

        "Why do you want to see happy couples? I'm still in the ice cream and brownies and booze phase of my breakup, you know. This could set me back weeks."

        "We have in our midst a woman named Emma. She is a tavern wench of great beauty, whose smile lights up the day like the sun, and the night like the moon. She has absolutely stolen my heart, but I do not mind in the least. In fact, if she would agree to keep my heart and take good care of it, I would never want it back."