#165, Things We Never Got Over - Lucy Score (Knockemout #1)
Naomi Witt, yıllardır görmediği ve başına her seferinde bela açan ikizi Tina'nın yardım isteyen telefonu aldığında gelindiğini giymiş, evlenmek üzeredir. Evliliği hakkındaki güvensizlikleri olduğundan, bu telefonu bir işaret olarak algılar. Gelinliğiyle kilisenin camından kaçar. Arabasına atladığı gibi soluğu Knockemout, Virginia'da alır.
Knockemout'ta karşılaştığı manzara Naomi'nin beklediği gibi değildir. Tina'nın burada kötü bir şöhreti vardır, polis tarafından da aranmaktadır. Tina, Naomi'nin arabasını, cüzdanını, para edebilecek şeylerini ve birkaç kıyafetini çalarak ortadan kaybolur. Gerideyse on bir yaşındaki kızını bırakır. Naomi'nin bir yeğeni olduğundan haberi yoktur. Şimdiyse parasız ve kalacak yerleri olmadan yeğenine bakması gerekmektedir.
Knox Morgan'ın, sessiz hayatı Tina'nın kasabayı talan etmesiyle bozulmuştur. Bir sabah Tina'nın kasabada görüldüğü haberini alınca hemen yüzleşmeye gider ama karşısındaki Tina değil Naomi'dir. İkili hoş olmayan bir şekilde tanışırlar. Her ne kadar Knox, Naomi gibi güzel, kırılgan, 'şehir kızı' tipinden hoşlanmasa da; kendini ona yardım etmek isterken bulur. Zamanla Naomi ve Knox'un hayatları tamamen birbirine karışır.
Bu kitap çok uzun bir süredir karşıma çıkıyordu. Okuyan bazılarının ağladığını, çok güzel bir kitap olduğunu duymuştum. Well, ben ağlamadım. Kitabın yarısını sinirlenerek yarısını da gülümseyerek okudum.
Kitap öyle bir başladı ki, bu bir kitabın devamı ve ben bir şeyler kaçırdım, diye düşündüm. Olaylara çok hızlı bir giriş yapılmıştı. Neler olup bittiğini anlamam için biraz ilerlemem gerekti. Olayları anladıktan sonra da yaptıkları için Tina'ya, onu sürekli korumaya çalışan Naomi'ye, hisleri konusunda aptalca davranan Knox'a sinirlendim.
Knox ve Naomi kendi içlerinde birçok sıkıntı yaşamış karakterlerdi. Geçmişten gelen güvensizlikleri ve kendilerini her konuda açık açık anlamadıkları için aralarında problemler olması çok doğaldı. Her ilişkide olduğu gibi burada da bunu gördük, ki bu da yazarın ne kadar güzel karakter tahlili yaptığının bir örneğiydi. Bu iki ana karakterin kendi aralarındaki ve çevreleriyle ilişkilerini okumak zevkliydi. Aile ve arkadaşlık ilişkileri bu kadar sıkı olmasaydı kitabın tadı aynı olmazdı.
Lucian ilgi çekici, gizemli bir karakterdi. Sloane ile aralarında neler olduğunu çok merak ettim. Serinin devamında umarım onun da kitabı vardır.
"There’s a difference between taking care of someone because you love them and taking care of someone because you want them to love you."
"At some point, you have got to stop worrying so much about what everyone else needs and start thinking about what you need."
"When you trust someone to see you for who you really are, the betrayal is a thousand times worse than if you hadn’t handed them the weapons in the first place."
"Sooner or later, you have to accept that you’re not responsible for other people’s choices. Worse, sometimes you can’t fix what’s wrong with them."
"Mistakes were meant to be learned from, overcome. They weren’t meant to destroy."
Yorumlar
Yorum Gönder